Kerim Kur'an'ın Türkçe Meali; Erhan Aktaş

(A'râf) 7:20.

7:20. Derken şeytan, kötülüklerini1 kendilerine göstermek için onlara fısıldadı. Rabb’iniz size bu ağacı melek/melik olmayasınız veya ölümsüz olmayasınız diye yasakladı.” dedi.

1- “Avret yerlerinin açığa çıkması”; “Kendilerinden gizlenmiş çirkin yerlerinin kendilerine gösterilmesi” şeklinde verilen gülünç anlamlar İsrailiyat’tan yapılan alıntılardır. İnsanın yaratılışında, “bizatihi” çirkin olarak yaratılmış bir organı yoktur. Bu nedenle güya çirkin olan ve daha önce farkında olmadıkları cinsel organlarının kendilerine gösterilmesi şeklinde verilen anlamlar doğru değildir. Ayette geçen “sev’âte” sözcüğü “sue” sözcüğünden türemiştir. “Sue”, kötü iş, söz ve durum demektir. Dolayısıyla “kötülüklerin gösterilmesi, avret yerlerinin açığa çıkarılması” değil; insanın fıtratında bulunan “hasenenin” (iyiliğin) karşıtı olan “kötülük” egosunun harekete geçmesi, açığa çıkması, mal edinme ve biriktirme hırsı demektir.


Arapça
7|20|فَوَسْوَسَ لَهُمَا ٱلشَّيْطَـٰنُ لِيُبْدِىَ لَهُمَا مَا وُۥرِىَ عَنْهُمَا مِن سَوْءَٰتِهِمَا وَقَالَ مَا نَهَىٰكُمَا رَبُّكُمَا عَنْ هَـٰذِهِ ٱلشَّجَرَةِ إِلَّآ أَن تَكُونَا مَلَكَيْنِ أَوْ تَكُونَا مِنَ ٱلْخَـٰلِدِينَ+
Latin
20. Fe vesvese lehumuş şeytânu li yubdiye lehumâ mâ vuriye anhumâ min sev’âtihimâ ve kâle mâ nehâkumâ rabbukumâ an hâzihiş şecereti illâ en tekûnâ melekeyni ev tekûnâ minel hâlidîn(hâlidîne).