Kerim Kur'an'ın Türkçe Meali; Erhan Aktaş

(Mâide) 5:6.

5:6. Ey iman edenler! Salâta1 durduğunuz zaman, yüzlerinizi ve ellerinizi -dirseklerinizle beraber- yıkayın. Başlarınızı ve -aşık kemiklerinizle beraber- ayaklarınızı mesh edin.2 Eğer cünüpseniz; tam olarak temizlenin.3 Eğer hasta veya yolcukta iseniz veya tuvaletten4 gelmişseniz veya kadınlarınızla ilişkiye girdiyseniz ve o anda su bulamadıysanız, temiz kumla5 teyemmüm edin; onunla ellerinizi ve yüzlerinizi mesh edin. Allah size herhangi bir zorluk dilemiyor. Ancak sizi tertemiz etmek ve üzerinize nimetini tamamlamak istiyor. Umulur ki şükredersiniz.

1- Namaza. 2- Abdest alırken, esas olan şey ayakların mesh edilmesidir. Ayakları yıkamak, abdestin koşullarından değildir. Dikkat edilirse teyemmüm etmede abdest alırken yıkanan azalar sayılmıştır. Teyemmüm edilecek azalar arasında ayakların sayılmaması, abdest alırken ayakların yıkanmasının şart olmadığının göstergesidir. Ancak, isteğe bağlı olarak ayakların yıkanmasının bir sakıncası yoktur. Mesh, doğrudan ayağa yapılmalıdır. Başka bir nesnenin üzerine yapılan mesh geçerli değildir. 3- Boy abdesti alın. 4- Ayette geçen الغَائِطِ (ğâid) sözcüğünün kök harfi olan غَوْط (ğavt) oyuk, boşluk demektir. Ğavtâ ise kaka demektir. Ğaid ise tuvalet yolu demektir. Diğer bir ifade ile tuvalet demektir. Tuvalet küçük ve büyük abdestin yapıldığı yer olduğu için, sadece büyük abdest değil küçük abdestte de abdest almayı gerektirir. 5- İnce toprak.


Arapça
5|6|يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِذَا قُمْتُمْ إِلَى ٱلصَّلَوٰةِ فَٱغْسِلُوا۟ وُجُوهَكُمْ وَأَيْدِيَكُمْ إِلَى ٱلْمَرَافِقِ وَٱمْسَحُوا۟ بِرُءُوسِكُمْ وَأَرْجُلَكُمْ إِلَى ٱلْكَعْبَيْنِ وَإِن كُنتُمْ جُنُبًا فَٱطَّهَّرُوا۟ وَإِن كُنتُم مَّرْضَىٰٓ أَوْ عَلَىٰ سَفَرٍ أَوْ جَآءَ أَحَدٌ مِّنكُم مِّنَ ٱلْغَآئِطِ أَوْ لَـٰمَسْتُمُ ٱلنِّسَآءَ فَلَمْ تَجِدُوا۟ مَآءً فَتَيَمَّمُوا۟ صَعِيدًا طَيِّبًا فَٱمْسَحُوا۟ بِوُجُوهِكُمْ وَأَيْدِيكُم مِّنْهُ مَا يُرِيدُ ٱللَّهُ لِيَجْعَلَ عَلَيْكُم مِّنْ حَرَجٍ وَلَـٰكِن يُرِيدُ لِيُطَهِّرَكُمْ وَلِيُتِمَّ نِعْمَتَهُۥ عَلَيْكُمْ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ+
Latin
6. Yâ eyyuhellezîne âmenû izâ kumtum iles salâti fagsilû vucûhekum ve eydiyekum ilel merâfikı vemsehû bi ruusikum ve erculekum ilâl ka’beyn(ka’beyni) ve in kuntum cunuben fattahherû ve in kuntum mardâ ev alâ seferin ev câe ehadun minkum minel gâitı ev lâmestumun nisâe fe lem tecidû mâen fe teyemmemû saîden tayyiben femsehû bi vucûhikum ve eydîkum minh(minhu) mâ yurîdullâhu li yec’ale aleykum min haracin ve lâkin yurîdu li yutahhirekum ve li yutimme ni’metehu aleykum leallekum teşkurûn(teşkurûne).