Kerim Kur'an'ın Türkçe Meali; Erhan Aktaş

(Nisâ) 4:75.

4:75. Size ne oluyor da Allah yolunda ve: “Ey Rabb’imiz! Bizi halkı zalim olan bu beldeden çıkar, katından bize bir veli1 ver, bize katından yardım edecek kimseler ver” diyen mustaz’af2 erkekler, kadınlar ve çocuklar için savaşmıyorsunuz?

1- Koruyucu, yardımcı, gözeten, destekleyici, yandaş. Kur’an’da yer alan “Veli” ve velinin çoğulu olan “evliya” sözcüklerine dost, dostlar olarak anlam verilmesi doğru değildir. Bu sözcükler, etik anlamdaki dostluğu değil; siyasi bağlamda yönetmeyi, korumayı, gözetilmeyi ifade etmektedir. Kur’an, “dost” için halil sözcüğünü kullanmaktadır. (Örneğin: 2:254; 4:125; 17:73; 25:28) 2- Güçsüz bırakılmışlar, ezilmişler, kimsesizler, çaresizler, küçümsenenler.


Arapça
4|75|وَمَا لَكُمْ لَا تُقَـٰتِلُونَ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ وَٱلْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ ٱلرِّجَالِ وَٱلنِّسَآءِ وَٱلْوِلْدَٰنِ ٱلَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَآ أَخْرِجْنَا مِنْ هَـٰذِهِ ٱلْقَرْيَةِ ٱلظَّالِمِ أَهْلُهَا وَٱجْعَل لَّنَا مِن لَّدُنكَ وَلِيًّا وَٱجْعَل لَّنَا مِن لَّدُنكَ نَصِيرًا+
Latin
75. Ve mâ lekum lâ tukâtilûne fî sebîlillâhi vel mustad’afîne miner ricâli ven nisâi vel vildânillezîne yekûlûne rabbenâ ahricnâ min hâzihil karyetiz zâlimi ehluhâ, vec’al lenâ min ledunke veliyyâ(veliyyen), vec’al lenâ min ledunke nasîrâ(nasîran).