Kerim Kur'an'ın Türkçe Meali; Erhan Aktaş

(Rûm) 30:38.

30:38. Öyleyse; yakınlara, miskine1 ve yol oğluna2 hakkını ver. Bu, Allah’ın yüzünü3 dileyenler için daha hayırlıdır. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.

1- Çalışacak gücü ve işi olmayan, yerlerde sürünen yoksul, düşkün. Hiçbir şeyi olmayan. 2-İbnu’s-sebili,” deyim olarak “yol oğlu” demektir. Bu deyime, “yolda kalanlar” anlamı verilmesi doğru değildir. Zira sebil, karayolu anlamında “yol” demek değildir. Sebil, bir konuda seçim yapmak anlamında “iki yol” dan birini seçmek yani “tercih edilen yol” demektir. Hakk veya Batıl yoldan birini tercih etmektir. Bu deyimin anlamı “yolda kalanlar” değil, kendisini Allah’ın yoluna adamış olanlardır. Ayrıca yaptığı şey imkânsızlık nedeni ile yarım kalan kimselere de denmektedir. 3- Allah’ın yönü, rızası, iradesi, benliği. Tamamıyla Allah’a yönelmek. Allah’ın hoşnutluğu. O’nunla birlikte olma arzusunu.


Arapça
30|38|فَـَٔاتِ ذَا ٱلْقُرْبَىٰ حَقَّهُۥ وَٱلْمِسْكِينَ وَٱبْنَ ٱلسَّبِيلِ ذَٰلِكَ خَيْرٌ لِّلَّذِينَ يُرِيدُونَ وَجْهَ ٱللَّهِ وَأُو۟لَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلْمُفْلِحُونَ+
Latin
38. Fe âti zel kurbâ hakkahu vel miskîne vebnes sebîl(sebîli), zâlike hayrun lillezîne yurîdûne vechallâhi ve ulâike humul muflihûn(muflihûne).