Kerim Kur'an'ın Türkçe Meali; Erhan Aktaş

(Ankebût) 29:14.

29:14. Ant olsun ki Nûh’u halkına gönderdik. Onların içinde bin aydan1 elli yıl2 eksik kaldı. Sonunda haksızlık edenleri tufan aldı.

1- Literal olarak “Sene” 2- Literal olarak “Âme”. Ayette, “Senetin” ve “Âmen” sözcükleri geçmektedir. Bu iki sözcüğe de “yıl” anlamı verilerek “bin yıldan elli yıl eksik” diye çeviri yapmak yani bu iki sözcüğe de “yıl” anlamı vermek doğru değildir. O günün takviminde “Senetin”in ay, “Âmen”in de yıl demek olduğu iddiaları da söz konusudur. Böyle olduğunda doğru çeviri “bin aydan elli yıl eksik” olmalıdır. Bu hesaba göre Nûh’un yaklaşık otuz üç yıl nebilik yaptığı anlaşılmaktadır. Elli yıl, altı yüz ay eder. Bin aydan altı yüz ay çıkarılırsa dört yüz ay kalır o da yaklaşık otuz üç yıl etmektedir. Dolayısı ile elli yıl ile otuz üç yıl toplandığında Nuh’un toplam yaşının seksen üç olduğu anlaşılmaktadır. Diğer bir yorum da “Bin yıl” sayısal bir anlam taşımamakta olup, deyim olarak “çok uzun zaman” anlamındadır. Böyle kabul edildiğine de “uzun bir ömrünün elli yılı hariç” denmektedir. Nûh’un Dokuz yüz elli yıl yaşadığı iddiası doğru değildir.


Arapça
29|14|وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا نُوحًا إِلَىٰ قَوْمِهِۦ فَلَبِثَ فِيهِمْ أَلْفَ سَنَةٍ إِلَّا خَمْسِينَ عَامًا فَأَخَذَهُمُ ٱلطُّوفَانُ وَهُمْ ظَـٰلِمُونَ+
Latin
14. Ve lekad erselnâ nûhan ilâ kavmihî, fe lebise fîhim elfe senetin illâ hamsîne âmâ(âmen), fe ehazehumut tûfânu ve hum zâlimûn(zâlimûne).