Kerim Kur'an'ın Türkçe Meali; Erhan Aktaş

(Tâ-Hâ) 20:130.

20:130. O halde söylenen şeylere sabret! Ve Rabb’ini, Güneş’in doğmasından önce ve batmasından önce ve gecenin bir kısmında ve gündüzün taraflarında1 hamd ile tesbih2 et. Umulur ki böylece O’nun hoşnutluğunu kazanırsın.

1- “Ve etrâfe” üç ve daha fazla şeyi gösteren çoğul bir sözcüktür. Bütün bir gün, gün içinde anlamına gelmektedir. 2- Tesbih; Allah’ın, her türlü noksanlıktan arınık, tüm mükemmel niteliklere sahip olduğunu bilmek; Allah’ı kendisine özgü nitelikleri ile tanımak ve tanıtmak demektir. Tesbihe, namazda “tesbih çekmek” olarak anlam vermek doğru değildir. Tesbih, tevhid inancının ve anlayışının kavranması ve Yaratıcının tüm nitelikleri ile tanınması ve tanıtılması etkinliğidir. Allah’ı tesbih etmek; O’nu şirk içeren her türlü düşünce ve inançtan arındırarak, Kendisine özgü nitelikleri ile yüceltmek demektir.


Arapça
20|130|فَٱصْبِرْ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ قَبْلَ طُلُوعِ ٱلشَّمْسِ وَقَبْلَ غُرُوبِهَا وَمِنْ ءَانَآئِ ٱلَّيْلِ فَسَبِّحْ وَأَطْرَافَ ٱلنَّهَارِ لَعَلَّكَ تَرْضَىٰ+
Latin
130. Fasbir alâ mâ yekûlûne ve sebbih bi hamdi rabbike kable tulûış şemsi ve kable gurûbihâ, ve min ânâil leyli fe sebbih ve etrâfen nehâri lealleke terdâ.