Kerim Kur'an'ın Türkçe Meali; Erhan Aktaş

(İsrâ) 17:46.

17:46. Kur’an’ı anlamalarına engel olsun diye, kalplerine1 perde, kulaklarına bir ağırlık koyduk. Sen, Kur’an’da Rabb’inin tekliğini andığın zaman, nefretle arkalarını dönüp kaçarlar.

1- İlahi cevher. İdrak etmenin, düşüncenin merkezi. Kur’an’da kalp, düşünme, akletme, anlama, kavrama, şeylerin hakikatini bilme melekesi/yetisi anlamında kullanılmaktadır. Kur’an’da akletme/düşünme fiili kalbe ait olarak görülmüş; düşünmenin ve anlamanın kalbin bir işlevi olduğu belirtilmiştir. Kalp, bu özelliklerinden dolayı ilâhî hitaba muhataptır, yükümlü ve sorumludur. Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar; kalbin beyinle çok geniş bir iletişim sistemine sahip olduğunu ve düşünceleri, duyguları ve aklı düzenleyen ve tüm beyin fonksiyonlarını etkileme gücüne sahip bir organ olduğunu göstermektedir."


Arapça
17|46|وَجَعَلْنَا عَلَىٰ قُلُوبِهِمْ أَكِنَّةً أَن يَفْقَهُوهُ وَفِىٓ ءَاذَانِهِمْ وَقْرًا وَإِذَا ذَكَرْتَ رَبَّكَ فِى ٱلْقُرْءَانِ وَحْدَهُۥ وَلَّوْا۟ عَلَىٰٓ أَدْبَـٰرِهِمْ نُفُورًا+
Latin
46. Ve cealnâ alâ kulûbihim ekinneten en yefkahûhu ve fî âzânihim vakrâ(vakran), ve izâ zekerte rabbeke fîl kur’âni vahdehu vellev alâ edbârihim nufûrâ(nufûren).