Kerim Kur'an'ın Türkçe Meali; Erhan Aktaş

(Nasr) 110:3.

110:3. O zaman, Rabb’ini hamd1 ile tesbih2 et. Ve O’ndan mağfiret3 dile. Kuşkusuz O, tevbeleri kabul edendir.

1- Övgüye ve teşekküre layık yegâne varlık. Bir nimetin ve güzelliğin kaynağı ve sahibi olan gücü, övgü ve yüceltme sözleriyle anmaktır. Bu anlamıyla "hamd", verilen bir nimetten yararlanma veya yapılan bir yardımla feraha çıkma karşılığı olmaktan çok, o nimeti veren yaratıcının sonsuz güç ve kuvvetine duyulan hayranlık sebebiyle dile getirilen bir övgüdür. 2- Allah’ın, her türlü kusur ve eksiklikten arınık, bütün mükemmel niteliklere sahip olduğunu bilmek; Allah’ı kendisine özgü nitelikleri ile tanımak ve tanıtmak. Tesbîh, tevhid inancının ve anlayışının kavranması ve Yaratıcının tüm nitelikleri ile tanınması ve tanıtılmasıdır. Allah’ı tesbih etmek; O’nu şirk içeren her türlü düşünce ve inançtan arındırarak, Kendisine özgü nitelikleri ile yüceltmek demektir. (20:130). Tesbihi, namazda tesbih çekmeye indirgemek bidat ve hurafedir. 3- Bağışlanma.


Arapça
110|3|فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَٱسْتَغْفِرْهُ إِنَّهُۥ كَانَ تَوَّابًۢا+
Latin
3. Fe sebbih bi hamdi rabbike vestagfirh(vestagfirhu), innehu kâne tevvâbâ(tevvâben).